10 Mart 2011 Perşembe

Altın Çilek Sahtekarlığı

Geçen seneden beri altın çilek diye bir meyvenin varlığını duydum. Pekçok kuru meyve pahalıdır ya, bu şeyin fiyatı dudak uçuklatıcıydı, kilosu 60 liradan satıldığını görmüştüm. Geçen gün radyoda reklamını duyunca, bu çılgın fiyatın nedenini anladım. Ürün tanıtımında, meyve, dinleyiciye mucizevi bir şey olarak sunuluyor, nasıl hiç görülmedik hızda kilo verdirdiği ve kullananların sağlık durumunu artırdığı söyleniyordu. Merak ettim, araştırdım. Neydi altın çilekte olup da başka gıdalarda olmayan ve dolayısıyla onu mucizevi yapan şey?

Öncelikle ülkemizde "çilek" olarak ün yapmasına rağmen, aslında gerçek ismi "physalis" olan, çilekle bir bağı olmayan ve domates, biber, patlıcan gibi, patlıcangiller familyasından bir bitkiymiş kendileri. Şimdi kendisiyle ilgili sıralanan iddialara yakından bakalım:

İddia #1. Dünyanın en zengin lif oranına sahip meyvesidir, dolayısıyla diyabet hastalarına ve zayıflamaya yardımcı olur, kabızlığı ve kolon kanserini önler.

Yanıt: Lif sizi zayıflatmaz. Lifte hiçbir besin değeri yoktur, dolayısıyla kalori de yoktur. Midenizi besin değeri ve kalori olmaksızın doldurur, bu da zayıflamaya yardımcı olduğu konusunda bir argüman olarak kullanılsa da, lifli gıdalar sizi zayıflatmaz.

Aksine, lifin kendisini vücudumuz parçalayamadığı gibi, lif aynı zamanda diğer gıdaların emilimini de engeller ve özellikle kilo vermeye çalışan bir insan, gerekli pekçok gıdaları azaltacağı için, bunları da ememeyen vücutta sağlık sorunları çıkabilir. (1)

Gıdaların emilimi yavaşlatan veya bloke eden lif, dolayısıyla şekerin emilimini de yavaşlatır ve insülin seviyelerinin aşırı yükselmesini önler. Fakat bu, lifin diyabet hastalarına yardımcı olduğu anlamına gelmez. Diyabet hastalarının asıl yapması gereken şey, karbonhidratı kısıtlamasıdır. Siz şekeri diyetinizden elimine ederseniz, yavaş emilmesi için lifli gıdalara sarılmanıza da gerek kalmayacaktır.

Bir diğer yanılgı da lifsiz bir diyetin kabızlığa yol açtığı yönünde. Lifin bir "artık" olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gıdaların artığı ne kadar çoksa, o kadar sık tuvalete çıkarsınız. Ama lif azlığından dolayı sadece kurtulmanız gereken artık azalacaktır ve daha seyrek tuvalete çıkacaksınız demektir. Bunun anlamı kabızlık değildir. Kaldı ki, lifli gıdaları aşırı derecede tükettiğinizde muhakkak gaz ve ishal şikayetleriniz artacaktır. Yani lifsiz bir diyet sizi kabız yapmaz lakin aşırı lif, ishale neden olur. Söylenildiği gibi aşırı lif tüketimi basur hastalarına yardım etmez, aksine zarar verir (1).

Ayrıca, lifin kolon kanserini önlediğini kanıtlayan tek bir laboratuar çalışması yoktur. Tam tersine, tüm şartlar eşit tutulup, diyetlerde lif oranının artırıldığı çalışmalarda, kansere sebebiyet veren kolon poliplerinin gelişimi arttığı gözlemlenmiştir (2) (3) (4). Aynı şey bizzat Dr. Öz'ün başına geldi. Seneler boyunca yüksek lifli diyetleri öneren ve kendisi de uygulayan Öz'de kansere yol açan poliplere rastlandı. Aşırı lifin bağırsak duvarına nasıl zarar verdiğine yönelik çalışmalar mevcuttur (5) (6).

Şunu da belirteyim; Liften kaçınmamız gerektiğini savunmuyorum. Fakat günlük sebze-meyvesini tüketen bir insanın, bunun üstüne daha da ekstra lif içeren besinleri tüketmesinin yarardan çok zarara yol açacağını söylüyorum. Öyle olmasa dahi, çevrede herşeyde lif bolca varken, lif için bir meyveye 40, 50, 60 lira yatırmak deli saçmasıdır.

İddia #2. Altın çilekte, antioksidan oranı yüksektir.

Yanıt: Neymiş efendim bu antioksidanlar? Öncelikle C vitamini. Ne kadar C vitamini varmış altın çilekte peki? 100 gramda 43 gram. Bu da günlük ihtiyacın %30'u bile etmiyor. Oysa ki yüz gram kırmızı biberde günlük C vitamini ihtiyacımızın %210'u, maydanoz'da %220'si, dalakta %85'i, portakal'da %90'ı, yeşil biberde %130'u, brokolide %150'si var. Altın çilek bu konuda hiç de özel bir yerde değil.

Bir diğer antioksidan ise cryptoxanthin. Bu antioksidan ß-karoten ile çok benzer, tıpkı onun gibi vücutta A vitaminine dönüştürülme özelliği var ve kansere karşı koruduğu düşünülüyor. Lakin cryptoxanthin sadece altın çilekte yok. Yumurta sarısında, tereyağında, elmada da var (7). Yine çok bağlantılı olduğunu söylediğim beta-karoten, havuç, patates, ıspanak, balkabağı, karalahana gibi yiyeceklerde bolca mevcut (8).

Ayrıca şunu da belirtmek gerek, bitkilerden alınan karotenler, vücutta A vitaminine, yani retinole pek de etkili bir şekilde dönüştürülemiyor. Araştırmalara göre, özellikle kadınların yarısından çoğunun vücudu, bitkilerdeki karotenleri A vitaminine dönüştüremiyor ve bu yüzden retinolün, yani direkt kullanılabilen A vitamininin kaynağı olan hayvansal ürünlerin tüketimine muhtaçlar (9). O yüzden altın çilek de dahil hiçbir bitkisel gıdada bol vitamin A olduğu yönündeki bir iddiaya inanmamanızı öneririm.

Ayrıca antioksidan dediğimizde belki de en başta düşünülmesi gereken E vitamini bakımından altın çilek hiç de zengin değil, zaten E vitamini çok bolca bulunan bir antioksidan değil. O yüzden biraz pahalı ve bolca antioksidan içeren bir yiyecek almak istediğinizde, bir numaralı E vitamini kaynağı olan badem, fındık gibi kuruyemişleri öneririm. Kuruyemişleri çilek, böğürtlen gibi meyvelerle birleştirip, bir porsiyon da sebze tükettiğinizde, ekstra antioksidana ihtiyacınız kalmayacaktır.

İddia #3. Altın çilek, potasyum açısından zengindir.

Yanıt: Potasyum açısından çoğu ürün zengindir. Doğada potasyum kaynağı denilebilecek bir gıda yoktur. Başka bir deyişle, tıpkı tuz gibi, hemen hemen tüm gıdalarda potasyum olmakla birlikte, hiçbirinde günlük ihtiyacımızın tümüne yetecek kadar potasyum yoktur. Altın çilek de tesadüf değilmiş, zira 100 gram taze altın çilekte günlük potasyum ihtiyacımızın %4'ü varmış. Kurusunda daha fazla olacaktır lakin onun nedeni, kurutulurken gıdaların suyunu kaybetmesidir. Yani 15 adet taze altın çilek yüz gram çekiyorsa, 50-60 adet kurutulmuş altın çilek 100 gram gelir. Fakat bununla doğru orantılı olarak 100 gram kurutulmuş altın çileğin kalori miktarı da o kadar fazla olacaktır. O yüzden tüm kurutulmuş meyvelerin besin değerleri ile birlikte kalori miktarı da fazladır. Bu gerçek de, kurutulmuş bir meyvenin kilo verdirebileceği yönündeki iddia ile epey çelişmektedir.

İddia #4. Altın çilekte bolca kalsiyum bulunur.

Yanıt: 100gram taze altın çilekte, 7mg kalsiyum bulunuyor. Bu da günlük ihtiyacın %1'i. Yani 10 kilogram taze altın çilek yerseniz, günlük kalsiyum ihtiyacınızı gideriyorsunuz. Epey bolmuş (!).

İddia #5. Altın çileğin öksürük, ateş, boğaz ağrısı, apse gibi problemlere iyi geldiği gözlemlenmiştir.

Yanıt: Nerede gözlemlenmiştir? Geleneksel Çin tıbbında (10). Yani alternatif tıpta kullanımı olan bir bitki physalis. Lakin alternatif tıp, kocakarı ilaçları mı rehberimiz olacak, modern tıp mı? Kaldı ki bu şikayetlere iyi geldiği bilinen onlarca bitki var. Altın çileği mucizevi olarak nitelendirerek akılalmaz fiyatlara pazarlamanın hiçbir etik değeri yok.

Özellikle zayıflama iddiası konusunda tekrar konuşmak istiyorum çünkü kilo vermek benim neredeyse uzmanlık alanım diyebileceğim bir konu. Bir senede 40 kilo yağ yakmış ve yağ oranımı o zamandan beri düşük tutmuş birisiyim. Şu kadarını söylemeliyim, sizi "zayıflatacak" bir yiyecek, bir içecek, bir ürün yoktur. Tek yapmanız gereken, yediğinden fazlasını yakmak. Zayıflamak matematik gibidir, hem de gayet basit bir hesaplamayla. Şöyle ki, hergün yediğinizden 500 kalori fazlasını yakmanız durumunda, ayda iki kilo verirsiniz. Sıkı bir egzersiz programı ile günlük yaktığınız kalori miktarını 2500-3000'e çıkarabilirsiniz. Yani 2000-2500 kalorilik bir diyetle rahatlıkla ayda 2 kilo verebilirsiniz. Hem hızlı kilo kaybı olmadığından, hem de egzersiz yaptığınızdan dolayı, kas ve güç kaybınız da olmaz, yanan kitle kas değil yağ olur.

Ayrıca egzersiz için de salonlara gitmeniz şart değil. Hatta açık havada serbest koşu, sprint çalışması en etkili kilo verme egzersizidir. Haftada 3-4 gün, günde 20 dakika süren sıkı bir koşu programı, vücut ağırlığıyla yapılan birkaç egzersizle birleştirildiğinde işinizi görecektir. Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük değişiklikler size günde 1000 kalori kurtarır. Örneğin haftada 80 gramlık iki çikolata yerine 40 gramlık bir bitter çikolata, 1200 kalori daha az tükettiğiniz anlamına gelir. Alkolü kesmek, yemeklere bitkisel yağ eklememek, kızartmadan kaçınmak, ekmeği azaltmak gibi pekçok küçük çözüm, egzersiz harici ekstra bir şey yapmadan kilo vermenizi sağlar. Altın çilek, kekik suyu, zayıflama hapı, gibi ürünlere vereceğiniz parayı da, daha kaliteli, sağlıklı, yüksek protein içeren gıdalara harcarsanız, hem sağlıklı kilo verirsiniz, hem de yediklerinizden zevk alırsınız.


Referanslar:
(1) Kok-Yang Tan, Francis Seow-Choen, Fiber and colorectal diseases: Separating fact from fiction
(2) British Journal of Nutrition (2008), 100, 711–721
(3) J. Nutr. 118: 840-845, 1988
(4) Cancer Research 46, 1727-1734, April 1986
(5) K. Miyake, T. Tanaka, P. McNeil Disruption-Induced Mucus Secretion: Repair and Protection
(6) Michael Eades, A cautionary tale of mucus fore and aft
(7) Merck Index, 11th Edition
(8) USDA National Nutrient Database for Standard Reference, Release 21
(9) Some women may lack vitamin A
(10) J. A. Duke, E. S Ayensu, Reference Publications, Inc. ed., Medical Plants of China, 1985

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder